Pablito Bistro Hikayemiz Banner

Hikayemiz

Pablo de Caralte Küba göçmeni̇ bi̇r Mi̇ami̇’li̇. Bulaşıktan başlayarak mutfağa yönelmi̇ş ve işletmeci̇ olmuş. Mi̇nyon yapısı yüzünden küçük Pablo yani̇ Pabli̇to di̇ye anılmaya başlamış ve öyle ünlenmi̇ş.

Pablito Bistro Hikayemiz Center Image

Bundan bir süre önce Miami’de çalışırken, mutfaktaki Türk arkadaşı olan Vedat ile Türkiye’ye gelirler. Antalya’ya adeta aşık olur. Antalya’yı Miami’ye benzeten Pablo, burada açılacak bir mekan ile iki şehir arasında sembolik bir bağ kurulacağına ve burayı sık sık ziyaret etmek için önemli bir nedeni olacağına inanır. Hayali; tıpkı Küba ve sonrasında Miami’de de olduğu gibi eğlence, kaliteli lezzetler ve iyi kahve sunan bir mekan yaratmaktı. Şehri yaşayan bir mekan amaçlayan Pablo, insanları zaman, yaş grubu veya gelir grubu gibi sınırlamalardan bağımsız bir şekilde misafir etmek ister. Onun için önemli olan sadece üç şey vardır: Lezzet, keyif ve en önemlisi eşitlik... Vedat, onu ünlü şef Tolga Atalay ile tanıştırır. Akra’nın da danışmanlığını yapan Tolga Atalay, Pablo’yu otele davet eder. Akra’ya girdiği anda masmavi manzaradan etkilenen Pablo, içerisinde bulunduğu ortamın Miami ve Küba ruhunu hakkıyla yaşatacak bir yer olduğunu hisseder. Küçük Pablo’nun hayalindeki mekan, 2016 sonunda Akra’da açılır: Pablito!

Pablito Bistro Hikayemiz Left Image
Pablito Bistro Hikayemiz Right Image